Blog: Geçmişten Notlar

Buralar Hep Dutluktu

İnternetle tanıştığım ilk yıllarda, o meşhur "buralar hep dutluktu" lafı tam anlamıyla geçerliydi. Tıpkı şimdiki yapay zeka ortamı gibi... Kimse internetin nereye gideceğini tam olarak göremezken, bazıları geleceği görüyor ve o yönde çalışıyordu. Ben o trene birkaç yıl geç kalmıştım, benden önce mevzuya girenler vardı. Ama bir şekilde azmim ve biraz da şansımın yardımıyla ilerlemeyi başardım.

Bazı fikirler, bazı düşünceler bir şekilde yolunda gitti ve güzel işler yapabildik. Şimdi tarihin tekerrür ettiğini hissediyorum. Yapay zeka, dünyayı ve bildiğimiz tüm sektörleri kökünden değiştiriyor ve bu değişim, inanılmaz fırsatlar doğuruyor. Tıpkı o ilk zamanlardaki gibi, yine heyecan verici bir "dutluk" arazinin başındayız. Bakalım bu yeni dönemde, yakın gelecekte neler yaşayacağız...

Başarısızlıklarımdan Öğrendiklerim

Başarılar kadar başarısızlıklardan da öğrenilecek çok şey var. 20 yıllık girişimcilik serüvenimde yolunda gitmeyen projelerden çıkardığım en değerli dersleri ve tecrübeleri yakında bu köşede paylaşacağım. Çünkü en değerli dersler, genellikle en zorlu yollarda öğrenilir. Takipte kalın...

2 Aylık Maaşımla Hangi Domaini Aldım?

Her şey, elimde bir sözlükle henüz alınmamış jenerik domainleri aradığım o günlerde başladı. Aklımdaki isimlerden biri olan Cizgifilm.com'un alınmış olduğunu gördüm. Hayal kırıklığıyla sayfayı kapatacakken gözüme bir ilan çarptı: "Bu domain satılıktır." Yanında bir de telefon numarası... Kalbim hızla çarpmaya başladı. Hemen aradım, uzun bir pazarlığın ardından bir fiyatta anlaştık. Ama içimde bir kurt vardı: "Ya paramı alır da domaini vermezse?"

O zamanlar için büyük bir paraydı, tam iki aylık maaşım. Bu güvensizlikle, satıcıyla İstanbul Bostancı'da bir kafede buluşmak üzere sözleştik. O gün, hayatımın en büyük risklerinden birini alarak, o kafede iki aylık emeğimi verip Cizgifilm.com'u satın aldım. O an, sadece dijital bir adrese değil, aslında kendi geleceğime en büyük yatırımı yapmıştım. Sonra neler mi oldu? Hepsini anlatacağım bol vakitte...

İnternetle İlk Nasıl Tanıştım?

Yıl 1998... O zamanlar internet, şimdiki gibi her evde, her cepte olan bir şey değildi. Çevir sesiyle bağlanan, her dakikası değerli bir hazineydi. Benim bu sihirli dünyayla tanışmam ise bir arkadaşımın evinde, o meşhur mIRC programı sayesinde oldu. Ekranda akan yazılar, dünyanın farklı yerlerinden insanlarla anında sohbet edebilme fikri aklımı başımdan almıştı. O gün anladım ki bu, sadece bir teknoloji değil, yeni bir çağın başlangıcıydı. Ve ben o çağın bir parçası olmak istiyordum.

Domain Çılgınlığım: 10.000 Alan Adıyla Ne Yaptım?

İlk web sitemi kurduktan sonra, aklıma gelen her fikre bir alan adı almam gerektiğini düşünüyordum. Bu bir takıntıya dönüştü. "Komikresim.com", "oyunyukle.com", "enteresan.com"... Liste uzayıp gidiyordu. Bir noktada, elimde 10.000'den fazla alan adı olduğunu fark ettim. Çoğu hiçbir zaman bir projeye dönüşmedi, bazıları ise milyonlarca insana ulaştı.

Bundan Sonra Neler Yapmayı Hedefliyorum?

"Artık yaşımız kemale erdi, verdiğim 5-6 yıllık ara bizi çok geriye götürdü," diye düşünürken, son iki yıldır yapay zeka alanında yaşanan devrim niteliğindeki gelişmeler önüme yepyeni bir sayfa açtı. Eskiden olduğu gibi yeniden büyük hayaller kurabildiğimi fark ettim.

Az olan İngilizcemle saatlerimi harcayarak, daha önce hiç bilmediğim konulara daldım. Eskiden yapamadığım, teknik bilgim yetmeyen işleri artık yapay zeka araçlarıyla hayata geçirebiliyorum. Başta "Yayıncılık öldü mü?" diye endişelenirken, aslında sadece şekil değiştirdiğini, tüm dünya gibi bu mesleğin de dönüştüğünü gördüm.

Bu yeni dönemde, en yakın çalışma arkadaşım ve danışmanım artık yapay zeka araçları. Bundan sonraki tüm projelerimde, teknolojinin bize sunduğu bu inanılmaz yenilikleri sonuna kadar kullanacağım. Bakalım bu yeni macera nasıl şekillenecek... Yolculuk yeniden başlıyor.

Blog Yeniden Doğuyor: Yeni Hedefler, Yeni Maceralar

Blog içeriğini daha da zenginleştirme zamanı geldi. Kendime yeni bir hedef koydum: Bundan sonra her ay en az bir yeni blog yazısıyla karşınızda olacağım.

Sadece yazıyla da kalmayacağız. Bu hikayeleri ve fikirleri, yakında başlayacak olan podcast ve video serileriyle de destekleyerek daha canlı ve interaktif bir hale getirmeyi ümit ediyorum.